GÜNDEM
Giriş Tarihi : 19-01-2023 12:44

"Mahkumun Taziyeye Götürülmemesi Hak İhlali"

AYM, annesi vefat eden mahkumun taziyeye gönderilmemesini "özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ihlali" saydı ve tazminata hükmetti.

Anayasa Mahkemesi (AYM), annesi vefat" class="taglink" title="vefat Haberleri">vefat eden hükümlünün "taziyeye katılma" isteminin yerine getirlmemesini "özel hayata ve aile hayatına saygı" hakkının ihlali olduğuna karar verdi. 

Resmi Gazete'de yer alan AYM kararına göre, Türkoğlu (Kahramanmaraş) 2 No'lu L Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde kalan hükümlü Ahmet Bayanmelek, 4 Ekim 2019' tarihinde vefat eden annesinin taziyesine katılmak için mazeret izni talebiyle talebiyle Ceza İnfaz Kurumu'na başvurdu. 

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı başvurucunun talebini reddetti. Başsavcılık, red kararına gerekçe olarak "başvurucunun izninin geçireceği adresin güvenlik açısından sakıncılı" bulunmasını gösterdi. 

Bunun üzerine, hükümlü Ahmet Bayanmelek, "hak ihlali ve 900 bin lira tazminat" talebiyle AYM'ye başvurdu. 

Başvuruyu "özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı" kapsamında ele alan yüksek mahkemenin kararında "temel hak ve özgürlüklere yönelik bir müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun kabul edilebilmesi için zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılaması ve orantılı olması gerekir" denildi. 

Başlık 2: Adil Bir Denge Kurulmuş 

Kararda, şu değerlendimelere yer verildi:

"Anayasa'nın 19. maddesi gereği hükümlü ve tutukluların özel ve aile hayatına birtakım kısıtlamalar getirilmesi, hukuka uygun olarak ceza infaz kurumunda tutulması kaçınılmaz ve doğal bir sonuçtur. Bu bağlamda idarenin tutuklu ve hükümlülerin özel ve aile hayatına müdahale konusunda takdir yetkisinin daha geniş olduğu gözetilmelidir. Burada mühim olan ceza infaz kurumunun güvenliğinin sağlanması amacı ile hükümlünün özel ve aile hayatına saygı gösterilmesi arasında adil bir denge kurulmuş olmasıdır.

Ayrıca, yakını ölen hükümlünün izin talebinin kumu makamlarınca süratle harekete geçirilerek, koşullar dikkate alındığında, mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırılması önem arz etmektedir. Ayrıca, talebin karşılanmasında kamu makamlarının kendilerinden beklenen özeni göstermesi gerekir. Talebin karşılanması imkan dahilinde görülmezse bu duruma ilişkin zorunluluk halleri ve güvenlik riskleri açıklanmalıdır. 

Başvurucunun mazeret izni talebini başsavcılık güvenlik gerekçesine dayanarak reddetmiştir. Başsavcılık, cenaze töreninin yapılacağı yerin Ceza İnfaz Kurumu'na yaklaşık iki buçuk saatlik bir mesafede olduğu dikkate alındığında, başvurucunun cenaze törenine katılabilmesini sağlamaya yönelik olarak durumun gerektirdiği özeni gösterdiğini, ilgili personelin görevlendirilmesi için alternatif çözümler denendiğini ortaya koyabilmiş değildir. Dolayısıyla başsavcılık kararında gösterilen gerekçe, başvurucunun çıkarları ile toplumun çıkarları arasında adil denge kurulmasına yönelik ikna edici, ilgili ve yeterli unsurlara sahip değildir."

Kararda, hak ihlalinin ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki bir yarar bulunmadığı ifade edildi ve tazminata hükmedildi. AYM heyeti oybirliğiyle aldığı kararda başvurucuya 13 bin 500 lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi. 

Kaynak: Ajans Bizim

Bilal KARADAĞBilal KARADAĞ