Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Gazi Mustafa Kemal'i, ebediyete irtihalinin 86. yıldönümünde saygı ve rahmetle andıklarını belirten Başkan Kablan “İstiklal mücadelesi verdiğimiz dönemlerde milletimize önderlik yaparak dünyada pek çok bağımsızlık mücadelesine ilham kaynağı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük ideallerinden biri de ülkemizi muasır medeniyet seviyesine çıkarmaktı.  Bugün bu idealler doğrultusunda Türkiye Yüzyılı vizyonuyla geleceğe emin adımlarla yürüyen ülkemiz, bir yandan birlik ve beraberliğini daha sağlam temeller üzerinde inşa ederken bir yandan da demokratik hak ve özgürlükler alanında büyük mesafeler kat ederek dünyanın gıpta ile baktığı en saygın ülkeleri arasında yer almıştır.  Milletimiz, şehitlerimizin kanları ve gazilerimizin fedakârlıklarıyla savunulan bu vatan toprağını ve bayrağımızı, sonsuza kadar korumaya kararlıyız. Türkiye Cumhuriyeti, geçmişinden aldığı güçle tüm engelleme teşebbüslerine rağmen sağlam adımlarla ilerlemeyi ve büyümeyi sürdürmekte, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma konusunda hedeflerine azim ve kararlılıkla yürümektedir. Özellikle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde her alanda bölgesinin ve dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer alırken, istikrar içinde güçlenmeye ve büyümeye devam edecektir. Öte yandan ülkemiz sınırında yaşanan gelişmelerin yanı sıra İsrail'in bölgesel savaşa çevirmekte olduğu yayılmacılığı, Gazze ve Batı Şeria'dan sonra Lübnan'da sahnelediği kanlı plan, Suriye sahası ve Yemen'deki saldırganlığı ile karşı karşıya kaldığımız zorlu tablo, Cumhurbaşkanımız ve Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın tüm öngörü ve uyarılarındaki haklılığını açıkça ortaya çıkarmıştır.  Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tıpkı milli mücadele döneminde düşmana karşı ülkenin korunması ve savunmasının pekiştirilmesi için verdiği mücadele gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın da Filistin’deki direnişi Kuvayi Milliye'ye benzetmesi son derece anlamlı olduğu kadar son dönemde ısrarla tekrarladığı "iç cephenin tahkimi" vurgusu güncel anlamını bulmuş durumdadır.  Unutmamamız gereken bir başka nokta ise; Gazi Mustafa Kemal’in mücadeleci ve kurucu vasıflarının gençlere ve çocuklara iyi anlatmalıyız. Hepimiz onun fikir ve eserleri üzerinde yeniden düşünmemiz, ortaya koyduğu vizyonu ve güncelliğini hiçbir zaman kaybetmeyen temel felsefesini doğru ve bir bütün olarak yeniden anlamaya ve anlatmaya çalışmalıyız.  Bu bakımdan 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü’nü bir fırsat olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, Türkiye'nin istikrar ve güven içinde büyümesi, demokrasimizin standartlarının yükselmesi ve Gazi Mustafa Kemal'in 'en büyük eserim' dediği Cumhuriyetimizin güçlenmesi için yılmadan, yorulmadan azimle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle, Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına bir kez daha Allah'tan rahmet diliyor, aziz şehitlerimizi, gazilerimizi ve tüm ecdadımızı şükranla anıyorum. Ruhları şad olsun” dedi.