Başlık 2: Biraz da Ahmet Teküder (İlk Müslüman İlhanlı Hükümdarı)
Hülâgû Han’ın oğullarından olan Teküder 1247 yılında doğdu, annesi Kutuy Hatun tarafından yetiştirildi.
Teküder’in Annesi Hristiyan’dır, onun inancını beğenmeyip İslâmiyet’i kabul etmiştir ve Ahmed adını almıştır. 1282 yılında ikinci Moğol hükümdarı ve ağabeyi Abaka’nın ölümü üzerine, Merâga yakınlarında toplanan kurultayda Ahmet Teküder han seçildi ve Abaka’nın en büyük oğlu Argun’un muhalefetine rağmen bir ay sonra Aladağ’da yapılan bir merasimle hükümdarlık tacını giydi.
Henüz Aladağ’dayken, meşhur Cüveynî ailesinin itibarını iade edip Şemseddin Cüveynî’yi sâhib-i dîvân makamına getirdi. Şemseddin’in tavsiyelerine uyarak İlhanlıların en büyük düşmanı olan Mısır Memlükleri’yle dostluk anlaşması yapmak için, aralarında devrin meşhur ulemâsından Kutbüddîn-i Şîrâzî’nin de bulunduğu bir heyeti Kahire’ye gönderdi. Ancak bu teşebbüs bir sonuç vermedi.
Memluk Sultanı Kalavun, Ahmet Teküder’in kardeşi Kongurtay’ın Anadolu’da yaptığı yıkımları ileri sürerek sulh tekliflerini reddetti. Moğol emirlerinin çoğu zaten Mısır’la savaşmak istiyordu. Bu arada kurultaydan sonra Horasan’a çekilen Argun, amcası Ahmet Teküder’ü tahttan indirmek için çeşitli yollara başvurdu. İlk önce Kongurtay’ın taraftarlığını kazanarak Ahmet Teküder’e karşı bir suikast hazırlattı. Ancak bunu zamanında haber alan Ahmet Teküder, 1283 yılında Karabağ’da Kongurtay’ı öldürttü. Ardından, damadı Alinak’ı Argun’u takip etmekle görevlendirdi. Bunun üzerine Argun amcasıyla barış yapmak istedi. Fakat Temmuz 1284 tarihinde esir alınıp Ahmet Teküder’in huzuruna getirdiler.
Alinak’ın bütün ısrarına rağmen Ahmet Teküder, Argun’u öldürtmedi, ancak bu ona pahalıya mal oldu. Zira bu sırada Moğol emirlerinden Buka, Alinak’ı öldürüp Argun’u serbest bıraktı. Bunu haber alan Ahmet Teküder kaçmaya kalktıysa da yolda yakalanıp Argun’a teslim edildi, 1284 tarihinde Moğol geleneklerine göre sırtı kırılarak Kongurtay’ın akrabaları tarafından öldürüldü.
Samimi bir Müslüman olan Ahmet Teküder, inancı dolayısıyla Moğol yasalarına ihanet etmekle suçlanmıştır. Ancak tahtını ve hayatını İslâmiyet’i kabulünden çok, dirayetsiz bir hükümdar olması sebebiyle kaybetti. Tasavvufa aşırı şekilde ilgi duyardı. Bundan dolayı vaktini sema ve diğer sûfî ayinleriyle geçirirdi, devlet işlerini genelde annesine bırakırdı.[1]
A. Bahattin YETİŞ