Başlık 2: Biraz da Akşemseddin
(Fatih’in hocası, mutasavvıf, âlim-tabip ve şair)
Akşemseddin 1390 yılında Şam’da doğar, Şeyh Hamza’nın oğludur. Yedi yaşlarında babasıyla birlikte Anadolu’ya gelerek Amasya’ya bağlı olan Kavak ilçesine yerleşirler. Kur’an’ı ezberleyip kuvvetli bir dinî tahsil gördükten sonra Osmancık Medresesi’ne müderris olur. Yine iyi bir tıp tahsili yapar. Yirmi beş yaşlarında iken kendisine bir mürşid aramak üzere Fars ve Mâverâünnehir’e doğru yola çıktı; ancak arzusunu gerçekleştiremeden geri döner. Zeynüddin el-Hâfî’ye intisap için Halep’e gider. Fakat bir gece rüyasında, boynuna takılı bir zincirin Hacı Bayram’ın elinde olduğunu görünce Ankara’ya döner ve Hacı Bayram Veliye intisap eder. Akşemseddin sıkı bir riyâzet ve mücadeleden sonra kendisini takdir eden şeyhinden kısa zamanda hilafet alır. Daha sonra şeyhinin yanından ayrılarak Beypazarı’na gider, burada bir mescit ve değirmen inşa ettirir. Fakat halkın büyük rağbet gösterip etrafına toplanması üzerine günümüzde Çorum’a bağlı olan İskilip kazasında Kösedağı civarındaki Evlek köyüne çekildi. Bir süre sonra buradan da ayrılarak Göynük’e yerleşti ve orada da yine bir mescitle değirmen yaptırır. Bir yandan çocuklarının, diğer yandan da dervişlerinin talim ve terbiyeleriyle meşgul olur, bu arada hacca gider. Şeyhi Hacı Bayrâm-ı Velî’nin vefatından sonra onun yerine irşat makamına geçer.
Akşemseddin, İstanbul’un fethinden önce iki defa Fâtih’in yanına Edirne’ye gider, II. Murad’ın kazaskeri Çandarlıoğlu Süleyman Çelebi’yi, daha sonra da Fatih’in kızlarından birini tedavi ederek iyileştirir. Fâtih 1453 yılı baharında İstanbul’u muhasara etmek üzere ordusuyla Edirne’den yola çıkınca Akşemseddin, Akbıyık Sultan ve devrin diğer tanınmış şeyhleri de yüzlerce müridleriyle ona katılırlar. Akşemseddin kuşatmanın en sıkıntılı anlarında gerek padişahın gerekse ordunun mânevî gücünün yükseltilmesine yardımcı olur. Akşemseddin’in bu sıkıntılı anlarda zaferin yakın olduğu müjdesini vererek sabredip gayret göstermesi gerektiğine dair Fatih’e yazar mektupların fethin kısa zamanda gerçekleşmesinde büyük bir tesiri olur.
Şehit düşmüş olan sahâbeden Ebû Eyyûb el Ensari’nin kabrini de Fatih’in isteği üzerine yine o tespit eder. Hayatının son yıllarını Göynük’te geçirir Şubat 1459 burada vefat eder ve oraya defnedilir.[1]
Akşemseddin'in Bazı Güzel Sözleri
- Nerede akarsu varsa orada yeşillik var. Akan gözyaşının olduğu yere de rahmet gelir.
- Adalet nedir? Ağaçları sulamak.. Zulüm nedir? Dikene su vermek.
-İçteki kirleri, su değil, gözyaşları temizler.
A. Bahattin YETİŞ
[1].Orhan F.KÖPRÜLÜ,Mustafa İsmet UZUN. https://islamansiklopedisi.org.tr/aksemseddin