Başlık 2: Biraz da Faki-Yi Teyran
Asıl adı Muhammed (Mîr Mihê) 1590 yılında Van’ın Bahçesaray ilçesinde doğar. Teyrân (kuşların fakısı, medrese talebesi) diye anılır. Babasının adı Abdullah’tır.
Fakī-yi Teyrân’ın, şiirlerinde kullandığı “mîr” sıfatının da îmâ ettiği gibi bir bey ailesinden geldiği söylenir. Kendi memleketinden başka Hizan, Fînîk, Cizre, Heşete gibi yerleri dolaşarak klasik medrese eğitimini tamamlar, ancak tahsilinden sonra mesleğe devam edip molla (melâ) olmadığı, dolayısıyla “fakı” kaldığı yahut tevazu gereği bu lakabı kullandığı anlaşılmaktadır. Bir derviş gibi diyar diyar dolaşan Fakī’nin bölgede gezmedik yer bırakmaz, uğradığı yerlerdeki meclis ve medreselerde şiirlerini okur. “Fakī-yi Gerok” (gezgin fakı) lakabı da bundan kaynaklanır.
Eserlerini Kürtçe’nin Kurmançi lehçesiyle kaleme almış, bugün bile kolayca anlaşılabilecek sade üslûbu, ses ve kafiye uyumundaki başarısı şiirlerinin ezberlenmesi ve bestelenmesini kolaylaştırmış, geniş halk kesimleri arasında büyük rağbet görerek bugüne kadar gelmesini sağlamıştır. Fakī-yi Teyrân, klasik şiirinde adı geçen üstatlarından farklı olarak tasavvuf kavram ve mazmunlarını halk diliyle ifade etmesi bakımından Kürt tasavvufî halk edebiyatının da ilk temsilcisi sayılır. Divanı üzerinde yapılacak incelemeler, onun dinî ve tasavvufî derin birikiminin ortaya konulması yanında Arap ve Türk tasavvuf edebiyatının tanınmış üstatları arasındaki mevkiini göstermesi bakımından önem taşımaktadır.
Teyrân lakabını Ferîdüddin Attâr’ın Manṭıḳu’ṭ-ṭayr’ı ve orada yer alan Sîmurg hikâyesiyle, kuşları çok sevmesi ve şiirlerinde onlardan çok söz etmesiyle ilişkilendirir Celâdet Ali Bedirhan ise bizzat kuşlarla konuştuğuna dair bir halk hikâyesine atıf yaparak bu rivayete uzunca yer verir. [1] Fakī-yi Teyrân 1660 yılında Van da vefat eder.
Faki-Yi Teyran’ın Bir Şiiri
-Sen hem gülsün, hem reyhansın, Sen hem dertsin, hem dermansın,
-Hem hekimsin, hem lokman, İçim viran oldu, malım harap...
………………………………………………………………………………………………….
- Âşıkların sözlerine kulak verin, Bu yazıyı okuyabileyim diye.
-Yaratana hamdü sena olsun, Âşıkları yarattı diye.
A. Bahattin YETİŞ
[1]Ahmet ÖZEL https://islamansiklopedisi.org.tr/faki-yi-teyran